Sermin & Erdem Ocak : Mutlu Evliliğin Sırları
* Eşinizle tanışma hikayenizi anlatabilir misiniz?
Ben Müftüzade Ataylar’ın kızıyım. Evimiz de Kozlucabaşı’ndaydı. Erdem Bey’in ailesi içinden milletvekilleri ve bakanlar çıkarmış olan eşraf bir aileydi. Eşim akrabamdı (babamın halasının torunu) o nedenle kendisini önceden tanıyordum. Ben Halep'te seyahatte iken telefon açıp akrabam olan Erdem Ocak Bey’e istediler.
Ben önce yok dedim, çünkü kendimi henüz evliliğe hazır hissetmiyordum. Evin en küçüğü ve dördüncü kızıydım. O yıllarda gençlerin fikri pek önemsenmiyordu. Neticede aile büyüklerim Erdem Bey’in ailesine kızlarını verme kararı aldılar. Ben o yıllarda 17 yaşında alımlı, çiçeği burnunda çok güzel ve bakanın dönüp bir daha baktığı genç bir kızdım. Babam biraz Osmanlıydı ve sözü sözdü. Üç kızını evlendirmiş olan babam kayınpederime; elimde bir kızım kaldı, üç yıl bekleyeceksiniz, dedi.
Ticaretle uğraşan Erdem Bey ile üçüncü yılın sonunda 20 Aralık 1962 yılında çok şaşalı, Gaziantep' in eşraf ailelerinin toplandığı bir tören ile evlendik.
* Gelinliğiniz ve evlilik sürecinizle ilgili aklınızda kalan detaylar nelerdir?
O dönemlerde hazır gelinlikler yoktu. Hep kumaşlar alınıp dikilirdi. Gaziantep'te çok bilinen rahmetli terzi Beşire diye marifetli bir bayana diktirmiştik. Modeli ben düşünmüştüm. Gelinliğim çok güzeldi. Boydan düz, arkasında tülden kurdeleli kuyruk şeklinde kabartılar vardı. İpek saten bir gelinlikti benimkisi. Önü tamamen Türk motifleri ile inciler ve taşlarla işlenmişti. Omuza düşen omuz bandı ve açık bir yakası vardı. Arka dekoltesi çok hoştu. Gelin tacımda yine aynı minicik çiçeklerle, inciler ve değerli taşlarla hazırlanmıştı. Kısa olan saçım dalgalı yapılmıştı. Üç katlı bol büzgülü duvakla tepeden tutturulmuştu. Ayrıca önceleri gelinliklere çok güzel kumaşlar getirilirdi. Onları da yine Beşire Hanım şık modeller düşünerek hazırlamıştı. Çeyizim Antep usulü idi. Rahmetli babam ne yaparsam kızıma ben yapacağım dedi. Ocak ailesinden hiçbir talebi olmadı. Çok güzel çeyizim vardı. Bir tek ne gerek var diye bakır kocaman tencerelere kızmıştım. Ama sonraları hepsini davetlerde, hayır yemeklerinde ve reçel yaparken kullandım. Şu anda gelinliğim Ocak Pasajı’nın arkasındaki Mevlevi müzesinde sergilenmektedir. Ayrıca Gaziantepli gelinin çeyiz sandığı sergisine de çok güzel bir yatak örtümü ve nakışlarımı sergilenmesi için verdim.
* Evliliğinizde unutamadığınız bir anınızı anlatırmısınız?
Bekarken ailenin en küçük kızı oldu- ğum için pek iş yapmazdım. Yün yatak yapılırdı. Çeyizimdeki yatakların yünlerini yıkamak için annem humanızdaki (dere kenarı) kadın işçileri götürmüştü. Ben de babamla beraber onlara yemek götürmüştük. Kadınlar sormuş, “evlenecek kız kim?” diye. Annem beni göstermiş. Onlar da “ yazık bununla evlenecek adama” demişler. Benim ellerim bakımlı, tırnaklarım uzun. Ailede Kamil Ocak demokrat parti kurucusuydu. Ali Ocak, Erdem Ocak Milletvekilliği yapmış kişilerdi.
Erdem bey genç milletvekili ve Meclisin katibi olmuştu. İki çocuğumuzla Ankara’ya gittik. Orada tanıdığım hiç kimse yoktu. İki küçük çocukla evin tüm işini ve yemeklerini yapıyordum. Bir gün annem cam silerken beni gör- dü. “Kızım bir daha bu cama çıkarsan sana sütümü helal etmem” demişti. Yeni gençler her şeye hazır konuyorlar. Mutlu olamıyorlar. Birbirlerinin kıymetini bilmiyorlar. Benim birinci evlilik yıldönümümü aile arasında gayet güzel bir ortamda tüm akrabaların arasında kutlamıştık. Yine bana düğün pastası yapılmıştı. Eşimin doğum günü ile evlilik günümüz aynı gündü. 46 yıl boyunca her yıl 20 Haziran gününü özel bir pasta hazırlayıp, kutladık. O bana çeşitli takılar ve hediyeler alırdı.
Sermin Hanımın gözleri doluyor ve o günlere gidiyor. Erdem Bey’i kaybedeli 2 yıl oldu, ama ben hala o günlerdeki gibi pastamızı hazırlayıp onu anıyorum.
* Yeni evlenecek gençlere mutlu bir beraberlikle ilgili önerileriniz nelerdir?
Kadına daha fazla fedakarlık düşüyor. İki ayrı ailede büyümüş gençlerin uyuşması zaman alıyor. Ailemin dört damadı vardı. Her zaman ailem damatları haklı çıkarırlardı.
Gençlere sabırlı olmalarını, evlerine bağlı olmalarını, evlenirken ve sonra abartıya kaçmamalarını tavsiye ediyorum. Kısmetlerinde varsa hepsi olur. Ben evlenirken annem “kızım biz senden hiçbir şey beklemiyoruz, evlendiğin aileye hürmet et, bize laf getirme benim için en önemli olay budur” derdi.